as for

  1. -e gelince/kalırsa, -ce/-ca.
    We're leaving now; as for Linda, she will return later: Biz şimdi
    gidiyoruz; Lindaya gelince, o sonra dönecek.
    as for me: bence, bana kalırsa.
ona gelince
bence
bana gelince
ona gelince.
but for her/him/them: o/onlar olmasa.
But for her I should have died: O olmasa ben ölürdüm.
...'i ... olarak muhasebeleştirmek Verb, Accounting
tekellüf etmek Verb
birine kefil olmak Verb
bir suçlu için paravan işleri görmek Verb
birine vekâlet etmek Verb
hukuki görüşünü bildirmek Verb
(Br) birine avukatlık yapmak Verb
kefil olmak Verb
bir hekim olarak görev görmek Verb
senede kefil olmak Verb
bir senede kefil olmak Verb
için sadece temsilci görevi görmek Verb
Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri; hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik
olarak ayrım yapılmamış mal ve üretim faaliyetleri (NACE kodu: T)
Noun, Trades-Professions
vatandaş olarak kayıt olmak için başvurmak Verb
bir şeyi örtbas etmek için
karşı
için karşılık olarak
hasar gören malların tazminatı olarak
üzerinde anlaşmaya varıldığı gibi
hizmetlerinizin karşılığı olarak
zahmetinizin karşılığı olarak
hizmetleriniz karşılığı olarak
'nın kısa yazılışı
...'e ...'i sebep göstermek Verb
canını vatanına feda etmek Verb
... olarak adından söz ettirmek Verb
cezası aynı olduğundan daha ağır suçu da işlemek.
kendini bir şey için aday koymak Verb
bir borca teminat olarak bir senedi rehin vermek Verb
borç teminatı olarak gösterilen emlak
borç teminatı olarak gösterilen emlak
yıl için gelir olarak göstermek Verb
birinin becerisini belirtmeye yaramak Verb
birine kefil olmak Verb
bir borç için kefil olmak Verb
bu benim için de geçerli
bir mevkiye atanmaya layık görülen aday
meşrubat olarak içilemez
şiddeti gizlemek için vatanseverlik bahanesine başvurmak Verb
basını kendi siyasal fikirlerinin aracı olarak kullanmak Verb